Annelik..bir nevî delilik.. yeniden doğmak.. Yeni bir ruh.. yeni bir süt kokusu.. yeni bir kalp o gece tamamen ve ebediyen doldurulan.. yeni gözyaşları..yeni tebessümler.. yeni bakış açıları.. yeni bir ûslup.. yeni korkular, kaygılar.. yeni fobiler.. yeni hobiler.. yeni sınırsız sabır taşları.. yeni bir ilâhi aşk.. yeni dualar.. yeni karşılığı ölene dek beklenmeyecek olan ve ebediyen hissedilecek sevgi.yeni bir hayat. yeni bir dünya.. 1 mart 2008
16 Kasım 2020
yaş 16 yolun en başı
26 Ekim 2020
3.sezon ...
gözleri açık ölmüş bir kuşta senin öğretmenindir..
bugüne dek öğretenler gibi kuş da hala eğitime devam ediyordur.
peki ben gözlerim açık mı gideceğim?
tüm hayallerimi tüm hedeflerimi bir bir gerçekleştireceğim..,
tüm öz benliğimdeki Tuğçeye , hani o zamanı çöp zanneden ,
sanki üç ömrü varmışcasına, boşa ömür harcayan bilinci kapalı tuğçeye,
namütenahi bir saygı ile..
bir kuş evet doğru yoldasın dercesine dağda önüme çıktıysa.
aldım kabul ettim ..
Sorarsın ya bazen kapatıp gözlerini usulca dünyaya,
Bu asiliğin bahanesini.
Nereye kadar gidersin?
Kuşların kaderle uçtuğu,
Her yağmur tanesini bir meleğin indirdiği,
Yeni doğmuş bebeğe yutkunmayı öğreten,
Çimene yeşili,
Buluta maviyi,
Toprağa doğurganlığı veren…
Ey karıncanın kalbine bile merhameti indiren,
Görünmezi gören,
Bilinmezi bilen,
Göğe, çarkı feleğe süreyya’ya yıldızlara kainata sığmayıp,
Bir garibin kalbine giren…
Duy sesimi !
İşte bu benim…
İşte ben!
Her şeyden sonra ve her şeyin başında,
Kapı aralığında mahçubum, utanıyorum aslında.
Vermeyi istemeseydin, istemeyi vermezdin.
Geldim…
Bırakma beni…
Hepsi yalan söyledi.
İsyansa isyan ettim,
Nisyansa unuttum her seferinde seni…
Düştüm…
Bırakma beni,
Bırakma beni,
Bırakma beni…
İbrahim Sadri
13 Ekim 2020
zaman ; meğer sen nasıl da kıymetliymişsin...
09 Ekim 2020
insan
İnsan...Bir fasulye iken, içi dışı elle
tutulan tutulmayan onlarca şeyle dolu varlık olduk.Ve yine yaratılmışın en
hünerlisi yalan ve riya yapabilme özelliği olan insana dair değil mi?şu
fasulyeye bakar mısnız? Kuran ezberimde değil ama bazı ayetler mıh gibi
aklımda kalır bazen okuduğumda.bir tanesin de , infitar suresinde
''O Allah'ki seni, (yoktan ) yarattı , düzenledi,ölçülü bir biçim verdi'' ayeti
geçiyor. Sahi peki bu hale nasıl geliyoruz?birilerii mi getiriyor..eğiten
anneler mi? eğitilmemiş babalar mı? her bir yeni çağ yeni insan tipi mi sunuyor
yeryüzüne? şimdi de elon musk sarmış heryanı.kitabının adı ise ''geleceği inşa
eden adam...''nasıl ürkütücü..aslında adamın neler hazırladığını öğrense her
bir anne çocuğunun gelecekte karşılaşacakları için kaygı duyardı..oğlunu
incecik bir kumaş parçasına kundağa sardığı sade naif normal bir kesimden
insanmış gibi çekilen fotoğrafını görmüşsünüzdür.oğluna verdiği telafuz bile
edemediğimiz iismi ise geleceğin yaşam şeklini anlatıyormuş.peki bu
en tepedekiler bize ne yapıyırla r da biz partiler görsel şölenler tüketim
manyaklığı içinde mutsuz birer insan yığını haline geliyoruz?değerler eğitimi
denen şey 2005 ve sonrası birçok gencin henüz hiç duymadığı
bilmediği bir terim bile olabilir.aslında vatan millet özümüz imanımız
denince aslında mücadele etmek zorunda olan bizlerdik..ne yazık ki bir davamız
yok. ..gençlerimizin elinde iyiliğe bilgeliğe ilim irfana kullanmadıkları
teelefoları ile haşır neşir halde her bi fasulye bilinmeyen zaman
dilimlerine doğru hızla ilerliyor ..hergün ekranlarda izleyip
durduğumuz aile sevgili nişanlı platonik ahlaksız ilişkilerin çeşitli cinayet
haberleri , katliama uğratan ve uğrayanların yaşına gelince bilinçaltlarında
normalleşmiş birer davranış olarak birçoğunda ortaya çıkacak bbu kesin..medya
imparatorlarının da ekranlara reyting hırsı hizmeti ile tabi..sevgi ne
onu bilemiyoruz belki de .birşeyleri hep zannediyoruz..şiddeti sevgi sanan o
kadar çok bilinçsiz insanlarız belki de. hatta eş sevgili olarak hayatınızın odağındadır bu insanlar
siz hiçbir zaman anlamazsınız neyin içinde oldğunuzun...ekranlarda bir bir
yitip giden hikayeler hep sevgi zannedilen şeylerle başlamıştır belki
de.Örneğin ne hissettiğinize ve nasıl davranmanız gerektiğine o karar verir.
Kontrolcü ve tahakkümcüdür. Sürekli eleştirir. Zayıf yönleriniz, hatalarınız ve
son derece insani olan tüm başarısızlıklarınız karşısında sizi utandırır. Güçlü
yönlerinizi baskılayarak bir kurban konumunda kalmanız için çabalar. Geçmişte
yaşadığı başka ilişkileriyle sizi kıyaslar. Başkalarıyla flört eder hatta
aldatır. Küçük düşürür. Aşağılar. Sorumluluk almaz. Arkadaşlarla birlikteyken
farklı, çok zarif, anlayışlı, olgun biri gibi davranır. İkiniz yalnızken
içinden başka bir insan çıkar, daha doğrusu özü. Aranızdaki sorunlar nedeniyle
sizi suçlar. Olanların sizin suçunuz olduğunu söyler. Hatta duygusal
manipülasyon teknikleri kullanarak sizin bir ruhsal probleminiz olduğunu size
inandırarak kendinizden şüphe etmenizi, gittikçe çaresiz ve aciz bir konuma
girmenizi sağlar. Kıskançlık yapar. Buluttan nem kapar. Sizi yalnızlaştırır.
Başkalarıyla görüşmenizi engelleyerek aileniz ve arkadaşlarınızdan
uzaklaştırır. Böylece yardım almanızı zorlaştırır. Uyguladığı tüm şiddeti inkâr
eder. Ayrılmaya kalkıştığınızda kendisini ya da sizi öldürmekle tehdit eder.
Sonra geçici bir süreyle size çok farklı ve çok iyi davranmaya başlar. Sözler
verir, vaatler de bulunur. Sizi geri döndürmeyi başardığında bir süre sonra
tekrar eski haline döner. Bu kez daha fazla bir baskıyla daha büyük bir güç
gösterisi yapar. Bu süreç daima yukarı doğru çıkan bir sarmaldır.bu hep aynı
kısır döngü içinde döner durur.bilinci açılana geçmiş olsun..bilinci açılmayan
her şiddet mağduru (erkek kadın çocuk farketmez ) bulunduğu yerden kaçmadıkça
sonları 3. sayfa haberidir ne yazıkki..
Şiddet diğer suçlar gibi
bedeli ödenmediği müddetçe devam eder. Şiddet uygulayandan uzaklaşmak onun
ödeyeceği bir bedeldir. Şiddete uğrayan şiddet uygulayanı yeterince sabrederek
düzeltebileceği, yeterince çabalayarak tedavi edebileceği, hatta onu sevgisiyle
değiştirebileceği gibi son derece imkânsız yollarla zaman kaybetmektir ...
fasulye iken bunları
öğrensek keşke....ama düşe kalka öğrenmek hayatın gerçeği..hatalarımızı
boynumuzda elmas kolye misali taşımak lazım belki de ..aldığımız dersleri hiç
unutmamak kaydı ile.. madem ki insan verdiği kararların ürünü olan bir hayat
yaşar, o halde en büyük hedef annelerin oğullarını ve kızlarını iyi bir ahlak
önderliğinde , bir çocuğa kazandırılacak en kritik becerilerden biri olan , hem
de hayatının her döneminde ona en iyi yoldaş olacak olan '' karar verme
becerisi'' olabilir..olmalıdır..ya da olsun lütfen ...
05 Ekim 2020
kuş tüyü
24 Eylül 2020
2020
15 Eylül 2020
dapdağınık takı atölyesi
herkese merhaba..pc rafa kalkalı ne kadar olduysa o kadar da yazmayı unuttum.yaşadığımız şu devirde modern çağ insanın en büyük sorunlarını say hadi deseler aklıma ilk atalet gelirdi. Atalet; bir sorunun ne olduğunu bilip onu nasıl çözeceğini de bildiği halde , harekete geçme isteğinin bi türlü gelmeyişi de denebilir.yani o hep bi tarafını kaldıramayıp yatağını dahi toplamaya üşenengiller mevzu bahis.evet şimdiki gençler ciddi bir zorlama ile yaşam alanlarını yaşanacak kadarı ile toplayabiliyorlar.e tabi evde askeri bir disiplin olan aileler hariç :))ee kız çocuğu nasıl büyütülür? hadi bakalım derde gel derdeee..dünya okumasın bunları zaten kesin bi atalet çöker ve üşenir okumaz :)))ama süsleip püslenmeye asssla üşenmezler oda ayrı mesele :) Örneğin ; kozmetik firmaları ve kapitalizm el ele kadın üzerinden süper güç gösterisi yaparken ,kadını baş role koyunca ortaya trajikomik kızlar kadınlar çıkıyor hızla seri üretim gibi.e bu işin en iyi silahı ne ?tabiki reklamlar, filmler ve kitaplar dergi kapakları. “bir kadın hem güzel hem fit hem hamarat hem titiz hem şefkatli hem çalışkan hem iyi meslek sahibi olmalı!” neyin kafasını yaşıyorlar bilmiyorum .herşey pınar altuğun bembeyaaz deterjan reklamları kadar saf ve temiz değilki arkadaş.Reklamlara denk gelmeye gör kusursuz kadınlar kusursuz tasarımları tanıtıyor. Dondurma ısırırken haz peşinde olan kadının çıkardığı o kıkırtt sesi ancak salatalık ısırırken ulaşabilen yurdumun tatlı kadını, ayarları ile oynanınca bi delleniyor tuhaf duygulara kapılıyor tabi haliyle topukları yağlayıp doooğru soluğu güzellik merkezlerinin kapısında alıyor.sonra şiş dudaklar kalkmış felçli kaşlar çukur yanaklar bla bla.eskiden anneler oğullarına bir kız gördüğünü ve tarifini yaparken hokka burun, fındık gibi ağız, ceylan gibi gözleri vardı derdi.sahi nerde o kızlar be ???80lerde etli butlu olun dediler, ikibinlerde 90-60-90 ve şimdi de 0 beden değilsen şansın hiç yok. şaka gibi.at kılı fırçası kullanmayanı da dövüyorlarmış.en mühim kısım da şu.Eğitimli olacaksın.o eğitim beşeri münasebetler değil.mezun olduğun okulun adı demek istenen eğitim .ama aynı zamanda çocuk bakabildiğin, cam silebildiğin, yemek yapabildiğin gibi iş yerinde de en başarılı gadınn olacaksın. haa bide akşam kocanı temiz ve güzel karşılarken yüzünde de güller açacak domestoslu ellerinnle..toplayayım lafı.Batı batı !!! batı aşkı...alın bunları okuyun biraz bizden edebiyat öğrenin diye raflara dizdikleri dünya masalları ile başlamadımı herşey????dünyaya da çook kez okuduğum Rapunzel Külkedisi, Pamuk Prenses Uyuyan Güzel gibi tek beklediği zengin yakışıklı prensi tavlamak olan kadın stili modern zaman kadınlarının akortlarını bozmadımı?. “İyi kadınların hepsi çok güzeldir eğer bir kadın çirkinse kesin kötü kalplidir” fikri masal ile 5 yaşından beridir empoze edilince, kadınlar iç çirkinliklerini estetik yaparak şaşalı giyinerek kocaman gözlükler takarak kapatacaklarını zannettiler…ne demiştik batı ...ama şu addedilir bir gerçek ki biz kadınlar fıtratları gereği beğenilmeyi takdir edilmeyi seven canlılarız arkadaş. İltifat mı duymak istersin gerçekleri mi diye sorduğunuz her kadının bilinç altı iltifat duymak isterim şıkkını seçer..Amaaa ne zaman ruhu güzelliğin cism-i güzellikten önce gelmesi gerektiğine inanacak yaşa yahut olgunluğa geldik o zaman rüzgar tersine dönebilir.şahsen ben henüz gelmedim :))şimdi şu fotoğraftaki gece canı sıkılan dünyanın takı atölyesi ile tüm bunların ne alakası var diyeceksiniz..evet yok.ben genel sohbet etmek istedim.herkese sevgiler .
dünyanın annesi
12 Eylül 2020
Bi takım takıntıları takıntı yapma Tuğçe..
Bu aralar takık olduğum şey şu . Erdemin/erdemliliğin; hayatta karşına çıkan (yazgın olan) her hikayeye nasıl tepki verdiğin, aklı selim iken hangi yolu seçtiğin ve akabinde kendi içinde hissettirdikleri ile nasıl başa çıktığınla doğru orantılı olduğunu nasıl anlatacağız zamane ergenlerine? Yine de sen bana bakma keyfine bak 😉 Kuzucuk seni çok seviyorum ...
bu bir deliliğe methiye
Artık burada insan kendisini,( özgürlüğün dejenere olduğu bir topluluk içinde ) yaşamdan kopuk ve yabancı hissediyor. hele ki , ingili...
-
Öz keşif hayat boyu devam eden birşey.özgürkeşmek için yazmali bence insan.herkesin özgürlük tanımı bambaşkadır.ama kendin olman hayatta y...
-
Artık burada insan kendisini,( özgürlüğün dejenere olduğu bir topluluk içinde ) yaşamdan kopuk ve yabancı hissediyor. hele ki , ingili...
-
pandemi kapanmaları boyunca herşeyolog olduğunuz kişisel gelişmeleriniz bittiyse yeni devrin artık ''geçim'' der...