22 Ekim 2021

zaman



 


Al işte.. incirin de zamanı geçti..deniizinde .kumun da..yakan günşinde..Benim uykularıma batan şey "zaman" artık biliyorum bunu.bi çok korkuyu sıyırıp atmışken artık oh nihayet derken yeni bi korku evet verilen zamanı ömrü gezegeni aklı duyguyu coşkuyu tutkuyu eğriyi doğruyu dostun omzunu kaliteli yaşayamamak.yetişememek..ömre akıldakileri sığdıramamak..sanki daha çok kuş yuvası börtü böcü görmem lazım.daha çok her medeniyetten çocukla tanışmak 100 sene de görsem denizlere göllere doymayacağım sanki.anne babaya kardeşe her bi sevdiğine yüzbin kez sarılmak gerek sanki.yaz aylarının ikindi vakti güzelliğine.dağdan ot toplayıp satan nine samimiyetine.yolun sonunda yeterince doydum sevgili gezegen hadi bana müsaade diyememe korkusu sardı dört bi tarafımı.bu bende bi nevi zamanla savaş .zaman algısı artık çözmem gereken arap saçım gibi oldu.hemde onun karşısındaki acizliğimi kabul ede ede. evrendeki en büyük gösteri sen aklını keşfettiğin an başlar diyordu s. freud bi yerde . bunu okuduğumdan beridir benim bu dünyadaki serüvenim kendimle ilişik başlamıştı. çok değil yakın zaman evvel. fakat bir de anne olup insan yetiştirirken ki evrilen benden içeri bi ben daha var. o zaman yolculuğunda, namütenahi bi açlıkla öğrendiğim (tek başına öğrenip bu defa da çevrendekilerle savaşmak aptalca gelse de ) zehirli insan ve uyuşturucu etkili ezberlerden silkinmeye toplumsal kangrenlerle mücadeleden, taa hakkımı arayabilir hale gelmeeye kadar bi dünya egzotik macerama tanığım.çevremdeki her üretim, işitsel görsel ve zihinsel olarak hayatta nereye doğru çiçek açmakta olduğumu öğretti nitekim bana. üslubun kimlik olduğuna inandığım basit ve nezih bi bakış açısı hakim bende .çünkü Yaşam insan ırkından da büyük değil mi aslında?Mineral krallığı , bitki krallığı , hayvan krallığı , en son  insan krallığı .Sondan başa hepsi birbirini kapsar ve aşar. Sen ağaçtan, bitkiden, topraktan , kediden ve kuştan oluşuyorsun.ne bu mikrop tantanası allah aşkına?Günahsız olan ilk taşı atsın hadi.Zaman nasılsa hepsini , her şeyi sıfırlayacak! Yaklaşık 14 milyar yıldır kürenin var olduğu 300 bin yıldır da insanoğlunun var olduğu ve ortalama 70 80 senelik ömrünün olduğu bu gezegende sana ikram edilmiş zamanını kimle neyle hangi işle hangi coğrafyada hangi amaçla heba ettiğinin birgün  faturası önüne serildiğinde  , ‘’buna değerdi’’ diyebilmek  tamamen senin seçimin. hık diyeceğim o kendi kıyametim olacak olan vakte dek, yaşam amacımın içinde yüzmüş olurum umarım..tıka basa dolu bir otobüste nefes almakta zorlana zorlana euronun 11,18 i nasıl da geçtiğini tartışan dedeler eşliğinde  işe giderken yazmayı  burada noktalıyorum..neydi..Benim uykularıma batan şey zamandı artık biliyorum ..o kapitalist düzenin kalitesizleştirdiği, çöp ettiği zaman.. evrenin başlangıcında, 13 küsür milyar yıl önce big bang ile ortaya çıkan bir foton, halen yol alıyorsa eğer, sıfır salise yaşındadır yazıyordu biyerde . sonradan ortaya çıkan diğer tüm fotonlar gibi, bu sabah yüzüne çarpan o gün ışığı gibi .. otobüsten kendimi atar atmaz yüzüme vuran  o güzel gün ışığından günaydın ! 

 

 

 

 


17 Temmuz 2021

yalnızlık manifestosu


 anne elinde starbucks poşeti var yoksa bensiz yalnız  gidip kahve mi içtin? dedi şu şipşaktan az evvel. yalnızlıktan ne çok korkuyor insanlar.halbuki benim enn sevdiğim şey bi başıma bişeyler yapmak. ne olduğunun önemi yok herşey olabilir. en beklediğimde bi başıma (inciri paylaşmam zor) mahallemdeki ne kadar incir ağacı varsa tespit edip izin alıp hunharca yemek 😂🙈gez yürü ağla gül eğlen sinema alışveriş market manav ne farkeder, yeter ki bi başıma devinim halinde olabileyim valla.(bu kısımları  rahat yazıyorum çünkü dünya zaten uzuuun yazılarımdan nefret ediyo olabilir 🙄) yalnızlığın kökü yalın olma halinden geldiğine göre niye sorun olarak yerleşmiş onu da  bilmem.🙄biraz yalnız kalmak istiyorum dediğinde bi ürkerler.çünkü bu tip bireyleri yönetmek takip etmek güçleşir.bireyin yok olmasını emreder örneğin totaliter devletler.gücün gözü üstünde, abiler seni takip ediyo gibi gibi yalnız kalmak yasaktır mesela tarikatlarda.ingilterenin de yalnızlık bakanlığı var ohooo😯yalnız kaldığımız tek yer bence tuvalet.ama toplu mekanlarda  artık örülmüş duvar yok  gölgenin sesinin apaçık olduğu incecik paravanlar var.yani yalnız hala değilsin kontrolü sıkı tut bebek 🙈😂hem şu sobalar ne zaman kalktı her odaya kalorifer geldiiii o zaman herkes odasına çekilip, ben bireyim naraları atılmaya  başlanmadı mı evlerde 😂yalnızlık tercih mi edildiğinde huzur verir? mahkum kalındığında mı? kalablıklar içinde herkes yalnız hissetmiyomu allah aşkına? heryer mantar gibi üreyen kişisel gelişimciyle dolu değilmi? sadece bizim kişisel gelişmemizin anlamı ne peki?gelişmiş kişi gelişmiş topluma ihtiyaç duymaz mı.kendisini var edebilecek, kendisini anlamlandırabilecek bereketli bi toprak arıyor.ee bulamayınca?yalnızlığı tercih ediyor.evet şifre burda.tercih edildiğinde huzur veriyor. ısınma turlarında olduğumuz kültürel değişim zamanlarındayız bence.insanın bu dünyada yalnızlık yada bayağılıktan başka  seçeneği yoktur demiş arthur. bayağılıktansa yalnızlık benim ciğerimin köşesidir. bi başınıza kalın çünkü 2 baş oldunuzmu düşünemiyorsunuz vır vır bayağılılık dedikoduları akortları bozuyor. bi başına düşünebilmek şahane . o halde napıoruz  bi başımıza  starbucksa kaçıyoruz. e günaydın❤️

25 Haziran 2021

misafirhânemin adı

 misafirhanemin adı,

 ağzımın tadı,

damağımın kekremsi hissiyatı, 

incirimin çıt çıt çiğnediğim her bi tanesi, 

ekmeğimin kızarmış köşesi,

yeşil çekirdekli yamuk domatesim,

zeytinimin kekiklisi, 

uykumun en rem hali, 

çayımın bergamotlusu, 

rüzgarımın  deniz kokulusu, 

evimin tül perdelisi, 

zihnimi çepeçevreleyen namütenahi  yolculuğum ..

benim dünyam.. 


30 Mayıs 2021

telaş çağı

yine bi ergen anası muhabbetine hoşgeldiniz.dışardan fast food isteyen çocuğa evde çıtır tavuk yapmak isterken mevzu beynimin kıvrım kıvrım aralarında nasıl oldu da çok telaşla kızartmak istediğim tavuktan çağın beni zorla  telaş ettirdiği gerçeğine geldi bilmiyorum. bir çıtır tavuk videosu açıyorum ve altında onlarca beni cezbedecek video daha..alt tarafı googledan bir terlik çorap cart curt bakıyoruz en az 1 hafta benzerlerinin reklamı ekranımda. ona da bak buna da bak.. neyle ilgileniyosak onun videoları aklımızı okur gibi, biz aramadan ekranımızda. bunu da izle onu da izle aa sana nide 10'ar saniye ileri alma tuşu yağtık vaktin yoksa bile izle ..  kalan kısacık vakitte telaşla kızaran tavuk beni  telaş çağının gerçeğine hapsetti.. daha doğrusu huzursuzluğuna.. markette önümüzde poşetini 1 saniyede açamayan insana dahi tahammülümüz kalmadı. bu  bi telaş çağı. bizi sabırsız ve telaşlı yapmak için devasa bir sistem çalışmakta. telfnu ele aldığımız anda saatlerve bırakamıyoruz. bu Bizim suçumuz değil. bunun böyle işlemesi için onlarca farklı bilim dalı bir masanın etrafına toplanıp insan zihnin nası çelineceği, beynimizin ödül ceza sitemi, akla gelecek birçok farklı disiplin bizi ekran başında daha fazla tutmak için çalışıyo. aslında birazda telaş aileden yerleşiyor yen i yeni modern çağın ailelerinde çocuklar mübarek mehdiymiş gibi onlardan insanlığı  kurtarması fizik kanunlarına yeni formüller eklemesi falan bekleniyor. bale de yapsın 3 dil öprensin enstrüman çalsın spor dalında madalya da alsın . sayısalı full çeksin. haa kodlama da  yapsın. akabinde ne yazıkki çocukluğunu yaşayamıyorlar. ondan beklenen onlarca şeyi yerine getirmek için telaş içinde çürüyor. hayatın yolculuk olduğunu unutturdular bize. haldır haldır bize varmamız gereken haz noktasına ulaşmamız için gösterilen npktaya koşuyoruz. şu seminer şu kurs şu dizi şu iş bu iş hepsi yapılmak zorunda. kontrol mekanizması olmak zorundalığımız büyük yanılgı. ama farkedrmiyoruz buna bile fıtsat tanımıyor bu çağ. 24 saat kimseye yetmiyor. 25 olsa da yetmeyecek.. tüm bunların ortak paydasında altında yatan önemli sebep ve bileşen şüphesiz teknoloji. elimdeki, elindeki  o cezbedici  alet. sebebini bilmediğimiz bir telaşın kölesiyiz. gün için ordan oraya koşup gün sonunda hiçbirşey yapmamışlık hissi.. sizde de oluyodur. bişeyler oluyo ve ben onları kaçırıyorum anksiyetesi  ile uykuya yenik düşene kadar ekrana bakıyoruz. haa haklıyız beş dakika twitter'a bakmayonca kaç bakan değişti acaba diye de merak ediyoeuz haliyle..haddim değil tavsiye ama düstur edinidğim şeyi diyeyim. dünya benden ibaret değil. kateilyonlarca parametre değişken var ve hiçbirini kontrol edemeyeveğimi biliyorum. Hiçbirşeyin zahmetine girmeden yaşamaya çalışacağımız hayat, bizi zahmete girenlere birgün muhtaç bırakacaktır bunu da biliyorum. sabır bekleyebilme yeteneği değil. beklerken hangi tavrı gösterdiğşndir demiş birisi kim demiş unuttum. tuş kilidine basıp en yakınındaki insanla, boşlukta dönüp duran mavi topçuk olan dünyada ne aradığını konuşmak lazım. niche nin dediği gibi. bir kere uyandın mı sonsuza dek uyanık kalacaksın . benden bu gezegene kocaman bi günaydın..

22 Mayıs 2021

istihâle

dünya avcumun içinde ve o dünyayı benim istediklerim, hayallerim ve doğrularım yönetiyor.bir yanım tutsak olsa da doğal olarak , bir yanım daima kuşlar gibi özgürdür artık. eğer kuralalrı tam olarak benimsediysem , (ki cevabım evet ) dilediğim gibi yönetebilirim hayatımı. keza içerimde ne varsa dışarıma da o tezahür ediyor .Ve unutmuyorum , bu içeriden dışarıya bir yolculuk. varılacak yerim yok, sadece yolum var..eklemeliyim ki, bu spiritüalizm dünyasında derinleştikçe , hiçbirşeye mahkum değilim .saddce kendimle çalışmam gerekmekte.yeter ki, başkasını , başkalarını, dış dünyadan bana bakanları , beni sevmelerine ikna etmek yerine , gerçek sevginin duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarımın karşılandığı bir alan olduğunu öğrendiğim yaşımla tanışıyorum ..sevmek ve sevilmek uğruna kendi hayatımdan vazgeçmek denen kurban bilincini terkettiğim bir devranın sularına bıraktım kendimi .kendi güzelliğimi (manen ve ulvi ) nehirde izlerken yok olup gidecek bir kişi yada kişilerin yolculuğuna eşlik etmek yerine, kendimi saygı ve sevgiyle kucaklayacak bir yol bulmayı hedefledim ve artık biliyorum ki bu nehrin suyunda pek çok insan boğulsa da , bir çoğu da yüzmeyi öğrendi..kontrolün avcumda olduğu gerçeğini deli gibi savunuyorum. .ve aydınlanmanın ön koşulu şu idi: önce , herşeyden ve herkesten önce , kendim için gerekli olan gördüğüm şeyi yapan tuğçe gelmeli. .seçtiğim yolculuğuma tek başıma çıktım . ve bu yolculuğun onuru eşzamanlı olarak çevremdeki insanlara aktarılacağının farkındayım .sartre nin dediği gibi. herkes , kendi seçimidir.ben de, seçimimi değişerek varlığıma tezahür eden o ulvi iyi histe kalma anlarını biriktirmeye adıyorum kendimi.ve tabiki gelişmeye .lafın özü; çırpınmayan kuşa gökyüzü verilmiyormuş.

bu bir deliliğe methiye

  Artık burada insan kendisini,( özgürlüğün dejenere olduğu   bir topluluk içinde ) yaşamdan kopuk ve   yabancı hissediyor. hele ki , ingili...