20 Eylül 2022

Dünya artık bizim tek hissedarımız

 sizin de işe giderken kafanıza habire kuş tüyü düşüyor mu yoksa bende mi var bi tuhaflık 🙄 bir habere waaooww dedim bu sabah . arkadaşları için dağcılık malzemeleri yapmak için çıktığı yolculukta Patagonia markasını kuran ve 10 ülkede halen satışına devam eden Yvon Chouinard isimli iş adamı 3 milyar dolar değerindeki şirketini iklim kriziyle mücadeleye odaklanmış iki vakfa Dünya artık bizim tek hissedarımız diyerek devretmiş.sizce de slogan şahane değil mi? bi hikayesi var mutlaka ve ben her otu b.ku merak eden tuğçe olarak bu sabah da buna merak saldım.Yvon Chouinard gezegen aşığı mı ne ?bu radikal kararı nası aldı acaba?bazı dönüm noktaları var ki, bizi biz yapacak olan o kararı almak zorundayız, yani soru ve seçim hep var. Gerçeğimizin sınırları, seçimlerimizin bedelleri var. tahlil edip elekten geçirip o karar varabilmek için anamızdan emdiğimiz sütün burnumuzdan geldiği de oluyor 🤣🤣..Her istediğimizi yapamıyoruz. E Olabilir. İnsanız be deniyoruz, (tek şart vicdanen temiz çıkabilmek her deneyimden) deneyimliyoruz ve ancak böyle öğreniyoruz. amaa biz nasip kader sandığımız kafeste sustukça kimse kapıyı bize açmayacak, vazgeçtiğimiz ihtimaller üstümüze , hani o 0,05 saniyede verdiğin kararlarla kapanacak.⁣Soru sormak ve seçim yapmak o yakıcı etkisi olan gerçekle yüzleşme samimiyeti, aslıhatında öznel irademizin farkında olma becerisidir. Özgür ve spesifik bir şekilde hayata dahil olma uğraşısıdır. Soru sormak, sorun çıkarmak değil de haklı bi merak ediştir. Seçim yapmaksa, bencillik değil; fıtratını ifade etmektir. (sen , bu dünyada her ne isen , onu ilan ediyorsun seçimle ) Özgürlük salt bir karara evet ya da hayır demek değildir.bu denli sığ bakılamaz , bakılmamalı.yani bence bakmayalım please.🤟


19 Eylül 2022

Birleşik Krallık Kraliçe 2. Elizabeth'i son yolculuğu


 bugün Birleşik Krallık Kraliçe 2. Elizabeth'i son yolculuğuna uğurluyor.ülkede hayat durmuş vaziyette..alışverişler marketler restoran cafeler kapalı.hastanelerde randevular dahi ertelendi

.törene yaklaşık 8 milyon sterlin harcanmış.bir yanda da tesettür kuralına uymadığı için dövülerek öldürülen Mahsa Amini .bir yanda da bir uyanış manifestosu olarak gördüğüm antalyada Atatürk heykeli önünde adalet aramaya başlayan iranlılar.son günlerde arayan herkes sesin bi tuhaf der oldu.bnde yeni uyandm diyorm.çünkü evet fizyolojik olmasa da metoforik olarak uzun bi uykudan yeni uyandım.doğuda karsta yaşamış bir filozof sprütiel öğretmeni yeni okudum geçenlerde ismi Gürciyev .bu adam ''seni uyutmuş olan sistemi kullanarak uyanamazsın'' diyor. duyduğum an hayat boyu unutmayacağım bi bakış açısı yakaladığım kesin.ben gelişerek değişimin peşindeyim.hem de , Farkında olmadığım neden-sonuç ilişkileri yüzünden insanları ve olayları doğalarından farklı değerlendirdiğimi fark ettiğim günden bu yana.Bu yüzden beklentilerimle dışarıdaki gerçeklik arasında muazzam bir fark oluşmuş meğer.eğitimin zirvesinde buldum kendimi sudan çıkmış balık olmak yerine.işte o farklılıklardan dolayı da hayal kırıklığına uğrayıp, öfke duyup, suçlayıp ve acı çekiyoruz.Oysa, sen ben o bu şu herkes dahil, her şey zorunlu doğasına uygun hareket ediyordu zaten.kendi sığ merceğimden kurtulup hayatı olduğu gibi görmek, anlamak ve kabullenmek istiyorum.Çünkü salt bu şekilde hepinizin baktığı gibi baktığım vakit ona uyum sağlayabilir, gereksiz sancılardan kurtulabilirim.aradığım bir mertebe bir konum bir ulaşmam gereken yaşam şekli değil .ulaşmak istediğim şey bir nevi ferahlık hali .Asıl bilgelik, gerçekliği ne zaman kendi isteklerimize göre şekillendirebileceğimizi, değiştirilemeyecek olanı ise ne zaman sükunetle kabulleneceğimizi bilmek gibi geliyor bana şuan.Duygu, düşünce ve eylemlerimizin taa miniminnacıkken yetiştirilme tarzımızdan tutun da , o gün aldığımız şeker miktarına kadar irili ufaklı binlerce neden sonuç ilişkisi neticesinde belirleniyorsa şayet , ee o halde sorumluluğun Tümünü üstlenmek zorunda değiliz.o halde şimdi ferahlama zamanı..

16 Temmuz 2022

Bindiler de çektiler gittiler, o iyi insanlar, o dünya güzeli atlara?

 

bu sabah otobüse yetişmeye çalışırken havadan kuş tüyü süzüldü başıma saçlarımın  arasında n aldım ve uçsuz bucaksız havaya baktım..hiçim lan dedim kainatta ben .sakla tuğçe bu tüyü dedim içimden..telfn kabımın arkasına yerleştirdim baktıkça hiçliğimi hatırlmak uğruna...nasaya 10 milyar dolara mal olan webb teleskobu ilk görsellerini  yayınladığı geçtiğmmiz gün bizimde bekçilerimizin aldığı zamlı yeni maaşlarını öğrendiğimiz aynı gündü nası bi tesadüftü onu da  hatırladım.  

13 ,8 milyar yıl evvelki büyük patlamadan  kısa bir süre sonra gelen ışığı gösteriyor.bizse yaşam ışığı arar olduk cennet vatanımızda.adalet ışığı arar olduk .1999 da adil yargılanma istiyorum diyerek AİHM ye başvuran ve yine 2002 de milletvejkili olak için sicil kaydının silinmesini talep eden  kişi ile , 20 senedir sürekli sandıktan daha çok oyla “kazanarak” çıkan, liyakatten upuzak şekilde Her seçimde gücünü daha da artırıp,  yerleşmedik köşe bucak bırakmayan bir iktidar lideri aynı kişi.., bugün 14 temmuz tarihiyle balıkesirin bi ilçesinde 3ü kız 4ü erkek 7 çocuğa taciz ettiği kesinleşen bir din görevlisi birkaç dava sonrası şartlı tahliyeden evine dönecektir..adalet ışığı ararken biz webb uzayın  derinliklerindeki ışığı arakoysun..biz bu bayram on kat yorgunduk.. elalem hapishanesine çocuklarını bizde kurban kestik dedirtmek için , tarihin en yüksek enflasyon kriz devrinde tarihte en çok kar eden bankalardan kredi çekerek kesilen kurbanlıklar bayramı idi...sağım solum yorgun insanlarla dolu.Haber yorgunu, siyaset yorgunu, kutuplaşma yorgunu, geçim sıkıntısı yorgunu, işsizlik yorgunu, polemik yorgunu…adalet ışığı ararken biz webb 13 milyar küsür yıl evvelki ışığı arayakoysun..Her gün katledilen kadınlar, doktorlar, avukatlar…biz karanlığa kaldık..kendi türünden korktuğumuz  bu çağda ülkenin en vasat  zamanına denk gelmenin vehameti gitmiyr üzerimizden.Adaleti, kardeşliği, helalinden tek maaşla geçinen orta sınıf olma şerefini, çalışarak başarmayı önceleyen bir değer sistemini, yaratıcı ve özgür düşünen  kadınlarını, gençlerini, ne tesadüftürki son 20 senedir 9 kez zeytinliklerin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetleri uğruna yasa değşikliğine gidilen o harikulade doğasını ve neşesini kaybetmiş bir ülke var elimizde.bu ülke artık kanunlara uymayanar için değil bilakis uyanlar için saygılı insanlar için ahlaklı insanlar için tehlikeli bir yer..yaşar kemal  seneler evvel bugünümüze özet geçmiş..Bindiler de çektiler gittiler, o iyi insanlar, o dünya güzeli atlara? O yiğitler, o her birisi kaplan örneği şahinler, o ceren gibi atlara bindiler de başlarını aldılar gittiler. Bir daha, bir daha hiç gelmeyecekler. Hiç, hiç, hiç! Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. Şu dünyanın yaşaması müşkül hal ilen. Bin iyiyi bir kötüye kul eden?...


03 Şubat 2022

kış uykusu

 


Kıskançlık denen algı ne ruhumun bir taraflarında ne de beynimin hiçbir nöronunda yoktur ama imrenmek denen kavram her daim vardı bende .ne bileyim elbette yüzde yüz emin değilim hiçbir huyumun sürekliliğinden ama en azından kendimi bildim bileli şu yaşıma dek böyle tanımlıyorum kendimi.fakat şu kış uykusundan yeni uyanmış  kaplumbağayı hem kıskandım hem imrendim. Bende  istiyorum kış uykusuna yatmak. Uyandığımda her şey geçmiş olsa mesela?? Çok mu ütopik bu dönemin bir  anda yok olmasını isteyişim? Kış uykusuna yatma gereksinimleri besin bulamayacakları için bi süreliğine ortalıktan yok olmak. Ulan nerden bilirdim böyle bir evrimsel özelliğe 21. yy da imreneceğimi şaka gibi .bi anda mı oldu bu günler? Elbette hayır. İlmek ilmek ördüler bu günleri. Bu ülke kurtuluş savaşından çıktığında dahi  böyle bi eksi bakiyeli rezerv eksiye düşmüş hazine  görmemiş. yok araştırın yok.. yok.. eksi 56 küsür milyar   liralardayız hazinede..eksi..resmi kaynakların yazdığı rakam bu evet.ben en normal vatandaş  iken,  bu bariz bilgiye en aciz ulaşacak olan herhangi bi vatandaş  iken ulaşıyorum.hiçbirşey değilim..ama aklım almıyor hiçbirşey olmadığım halde..sosyal medya doğalgaz elektik faturaları ile  ağlayan  esnaf isyanları  ile dolu..vergisini çatır çatır ödeyen esnaf elini eteğini ticaretten çekedursun kafasını kumdan çıkarması gereken at gözlüklülere akıl fikir diliyorum aladdinin içinden çıkacak olan cinden..bugünler  en aklımızın ufkumuzun güzel baktığı gençlik yıllarımıza denk gelişine küfür serbest mi peki? Nereden bilirdik 10 yaşındaki çocukların aralarında  ekonomiden bahsedeceğini.. Salatalıkta 25 tl göreceğimizi nereden bilirdik?biber 30 tl olacak ve  menemen dahi lüks olacak nereden bilirdik..neyse fazla didik didik ayrıntıya girmeyeyim..girecek olursak sarımsaktan kabağa  frontal loblarıma kaydolmuş  ezberimdeki  tüm korkunç  fiyatları sıralayacağım..asıl konuya dönecek olursak pandemik bunalımları n hemen  akabinde  tüik in yalancılığıyla düşük gösterilen ; fakat,  ziiiirvelere ulaşan  enflasyondaki çıkışları bi kenara koyarsak , geçtiğimiz günlerde  idlib sığınma kamplarında iki bebek donarak ölmüş..doyasıya alışveriş yapamamanın utancı  sizin de kanınıza  aktı mı bu haberle .aksa kaç yazar  yahut ne değişir ki ?suriyede  bu kriz  başlayalı 11 sene oldu. basit çözümlerle önleneblir  bu trajik ölüm kürenin işleyişi ve  kapitalist düzen mahkumiyetinin  devam etmesi için savaşların kanıksanmış bi parçasımı şimdi bu hikaye? Dört bi tarafında insanoğlu kaynaklı hakim olmuş olan eşitsizliği kanıksayan yine aynı insanoğlu.çocuğuma matematik çalıştırmak için baskı yapmak ne haddime şimdi madem ki beynimi yiyen cevapsız sorular hakim iken aynı beyne? Daha da mühimi türkçe öldü diyerek imam hatip okullarında türkçe konuşmanın yasaklanıp sadece arapça konuşulmasını isteyen , senelerce ensar vakfı için çalışmış  olan nazif yılmaz, milli eğitim bakan yardımcısı olarak atanmışken benim çocuğum okul kurs özel ders arasında mekik dokuyor..aklım almıyor.. devlet eliyle, devletin kaynaklarıyla, devletin eğitim kurumunda türkçeyi yasaklamak nası bi hak görülüş bu bakana?aklım almıyor.. bu eğitim organizasyonu hiçbirşey öğretemediği gibi arapçada öğretemeyebilir. endüstri meslek elektrik mezunu nasıl ampül değiştiremeyecek kadar olaydan uzaksa, buna ilaveten  daha imam hatiplerin hızla deizme doğru kaymasını engelleyemiyorken bu Türkçe ve  türkiye cumhuriyeti  düşmanlığı barındıran  dil kavgalarını aklım almıyor.. bir tecavüz davası için ‘’küçüğünde rızası vardı ‘’ maaşını vergilerimizle alan bir milletvekilinin yorumudur.şimdi ise yine yeniden adalet bakanı..ADALET..bu ülkedeki herhangi bir kız babası bu yorumun sahibinden  nefret etmiyorsa tek hücreli beyne falan sahiptir diye düşünmekteyim..aklım almıyor nası terör örgütü ilan edilenleri aşkla sevgi ve saygıyla ekranlarda anabiliyor ve bakan oluyo???..sizin aklınız alıyorsa ne ala ..kurutsun kökünden şu eşitsizliği, adaletsizliği, cehaleti, varsa elinden gelen ..kendi değerini ne başkalarının gözünde ne de sorumlusu olmadığımız çirkin siyasetin bozguna uğrattığı düzensizlikte aramadan, kendi barkodunu kendisinin yarattığı, tüm evreni kendi içinde bulabileceği coğrafyalara ayaklarının kendilerini sürükleyeceği ve tutkusunun peşinden gitmesine izin vermeyeceği parmaklaıklar ardında hapsettiği dünyanın içinde değil de, boşlukta dönüp duran bu mavi topçuğun ,  onların içinde yaşayacak kadar algıları açık  olsun çocuklarımızın... çok mu şey istemiş oluyorum lambadan çıkacak olan cinden? eh bana da deniz kokusunu ciğerime çekebileceğim bi coğrafyada bi karavan hiç fena olmazdı hani .şimdiden merci..

 


29 Ocak 2022

uyanış

Bu sabah kafamda deli sorularla otobüs beklemekteydim ki, ülkemde bir sabah yine kutu kutu pense oynanmış vee adalet bakanımızın değiştiğini öğrendim . Zamanında cinsel istismar suçunda mağdurla failin evlenmesi durumunda cezayı ortadan kaldıran yasayla ilgili skandal bir açıklama yaparak, çocuğa tecavüzü "küçüğün rızası" diye savunan yeni bakanımız..zamanında şimdinin teör örgütlerini bu ülkenin en büyük değeridir diye savunan yeni adalet bakanımız ..hoşgeldin! affını isteyerek giden bir bakan var tabii birde tabloda..o da , yeni bir af döneminde yeni af kararlarının altında imzasının olmasını istemiyor olabilir..her neyse..gece boyu beynimde dünyanın bebekliği vardı. beni züccaciye dükkanında kuyruğuna hortumuna sahip çıkamayan bi file dönüştürürdü, çoook küçük toy bi  anneyken, nası geleceğini bilemediğim o "nası sorular gelecek? ve ben nası yanıtlayacağım nası ruhunu doyuracağım" kaygısı.. hatırlamıyorum nası doyurduğumu ruhunu..hatta daha feleketi sağlamasını yapamıyorum doyurup doyuramadığımı..tek bildiğim eşitliği savunan bir kalp taşıdığı..üşüyen insan kalmayana dek, aç uyuyan herhangi bi canlı kalmayana dek ,  bir tek çocuk fiziken/ruhen şiddete maruz kalmayana dek,  çöp toplayan bir evlat kalmayana dek  bu gezegen düzeni  ile didişebilecek gücü taşıyan bi kalp taşıdığı.E peki ben neresindeydim  bu 13 senenin? tek parça çıkabildiğime sevindiğim  bi hikaye bırakınca arkada  yeni bir level atlıdığımı  farketiğim yeni çağımda , bana kaşını çatacak insana dahi tahammülüm yok ! geçmişim için pişmanlık, glecek için ise endişe duymaktan , bir tek antidepresan kullanmadan, bir ttunacak dal aramadan  vazgeçmeyi, bir başarı adlediyorum..gamsız ve umursamaz değilim ama batmadan evvel (ölmeden) gemimdeki ağırlık yapan ne varsa atmayı diliyorum kendimden. zira 33 öncesi  her bi imtihanımdan   pişmanlık duymak bir vicdan gereğidir ama kendime  azap çektirmek asıl  vicdansızlık zannımca , evet evet kendime karşı bir vicdansızlık .evet apaçık  hatalar, benim için en iyisi ne ise O’nu  bulmam ve mıknatıs gibi çekmem  için konulmuş yön levhaları gibi idi.geçen zamanın  ‘’BENSİZ ‘’ geçmesine üzülürüm fakat üzülmeyi alışkanlık haline getiremem! NİTEKİM ŞU Bİ GERÇEKTİR , sürekli arkasına bakan asla önünü göremez, umudu  olmalı yetiştirdiğimiz her çocuğun , amacı  olmalı  ve kendine karşı yüksek bi inancı olmalı . en büyük vicdansızlıktır, kendini hor görmek, kendini hiç etmek . birinci alışkanlığınız inancınız olsun, kendinize karşı sevginiz ve inancınız . gelecek kaygısı ile de hayatınızı paranoyalarla süslemeyin. bir alanda veya bir kaç alanda başarısız olmanız sizi genel bir başarısızlık içerisine sokmaz .sadece size uygun, sizin yetenekli olduğunuz ve çabanızın neticesi olacak başka alanlar seçin . bir insan bir dünyadır ve etrafta bir çok dünya var, herkesin yerküresi, iklimi ve bitki örtüsü bir değildir ..bu da aslında kendinizden başka bir tane olmadığının bir örneğidir . kendinize zaman verin, kendinizi keşfetmeye çalışın ve kendiniz için yaşayın. ben başlı başına bir dünya olduğumu yeni yeni keşfettim. Kafamdaki  planlara  yetmeyecek kadar  kısacık hayatı ne pahasına olursa olsun kana kana içmeyi asıl şimdi öğretesim var sana bebeğim . çocuklarımıza gezegenden nasıl tat alınacağını  öğretmek için  önce benim tadına varma lazım sanırım.bana müsaade . herkese iyi seyirler .

03 Ocak 2022

2022 mi o gelen ?

pandemi kapanmaları boyunca herşeyolog olduğunuz kişisel gelişmeleriniz bittiyse yeni devrin artık ''geçim'' derdi olduğu yeni türkiyeye hoşgeldik.2022 nin ilk sürprizi hayatımıza yüzde bilmem kaçlarla bodoslama giren elektrik zammı idi.evdeki küçücük çocukların aman anne yeaaa diye trip atması gereken yaşlarında, beyin göçünün 10'lu yaşlara indiği çocuklarımız boşa yanan odaların ışığını üşengeç kimliklerinden bile çıkıp kalkıp kapatır oldular.her şey tamam ok de ,  üç tarafı denizle kaplı , tohumu taşa atsan taşın filizleneceği tarımın cenneti, yirmiden fazla madenin olduğu, kar yağmur güneş nem hepsinden nasiplenildiği, cahil ve fakir kalmanın imkansız olması gereken  bir toprağın vatandaşı olduğumu; fakat aşırı özgüvenli cahiller tarafından kuşaklar boyu altından kalkamayacağımız bir yıkıma sürüklendiğimizi düşündükçe  kafamın içinde sürekli rengin / aldatıldık çalması normal mi?istemeden var olup, istemeden ölecek olduğumuz  gezegendeki yaşamımızda  hayal ettiğimiz olgunluk yaşlarımız ile hayatın bizi  yaptığı ''şey'' arasında kalakalan bir boşlukta sıkışmamak için bir şeyler yapmalıyız.insanoğlu rahatsız olduğu konumdan kurtulabilir.asıl ürkütücü olan rahatsızlık duyduğu şeyi/yeri  kanıksamasıdır.hani ruhun büyük isyan içinde ama sana yaşatılanı kanıksamışsın ve artık çaba göstermiyorsun.ben dahil çevremdeki herkes bu durumda.elleridneki akıllı telefonlardan doları altını olmadığı halde güncel iniş çıkışı takip edip, normal hayat gereksinimlerini azaltarak yaşamaya endeksleniyor..neyse ki yılın ilk günü nasıl geçerse öyle devam edermiş inancıyla ilk günlerimi sakin huzurlu yürüyüşlerle geçirdim..hazcı mutluluk kafasından çıkıp amaçlı mutluluk felsefesinde ilerlemek niyetindeyim.bir kaç hedef belirledim.maliyetsiz salt benim çabama bağlı.yapabilirm dediğim anda 10 milyar sinir hücremin benim içn hedefe odaklanmaya başladığını düşündükçe  inancım çoğalıyor. kuantumcular tarafından kandırılmıyorsam tabi ki :)) 

bu bir deliliğe methiye

  Artık burada insan kendisini,( özgürlüğün dejenere olduğu   bir topluluk içinde ) yaşamdan kopuk ve   yabancı hissediyor. hele ki , ingili...